Bence Sovyet tarihindeki en büyük gizlerden biri kimsenin bir kerecik olsun Stalin’i öldürmeyi denememiş olmasıdır. Makul bir açıklamasını duymayı isterdim doğrusu.

Ama Sahip’in ölmüş olmasını dileyen epey insan olmuş tabii. Bunlardan bazıları NKVD arşivlerinde kayıt altına alınmış. Normalde kimsenin dikkatini çekmezdi bu kayıtlar. İşin içinde Andrey Platonov da olmasaydı.

1 Aralık 1939 günü Novikov ve Kauriçev yanlarında votkayla yazar Platonov’un evine geldi. İlk kadehi, Platonov’un oğlunun bir an önce eve dönmesi dileğiyle Novikov kaldırdı (Platonov’un oğlu on yıl kamp cezası almıştı). Novikov bir kere daha kadeh kaldırdı:

– Stalin’in ölümüne!

Platonov haykırdı:

– Nedir bu, provakasyon mu?! Hemen evimden defolun!

Kauriçev yanıtladı:

– Sen korkağın tekisin. Bütün dürüst insanlar böyle düşünüyor, senin de farklı düşündüğünü sanmıyorum.

Bu heyecanlı satırlar Lubyanka’ya yazılmış bir ihbar mektubundan.

Üç kişi arasında geçen bu konuşmaya kimin nasıl kulak misafiri olduğu ve NKVD’ye ihbar ettiği hala bir sır. Kurumun ardılları muhbirlerin kimliklerini bugün bile açıklamıyor.

Platonov’un olayla ilgili -imzasız- ifadesi şöyle:

Bu yılın Kasım sonu veya Aralık başında yazar A.N. Novikov’un dairesinde aşağıdaki olay yaşandı. Üç kişiydik: A.N. Novikov, Nikolay Kauriçev (o da yazar) ve ben. Novikov ve Kauriçev adamakıllı sarhoştu. Novikov ve Kauriçev kendi aralarında gürültülü bir şekilde konuşurken birden Novikov’un haykırışını duydum: “Stalin’in ölümüne!” Yanlış duyduğumu sandım ve söylediklerini tekrarlamasını istedim. Bunun üzerine Kauriçev sandalyeden kalktı ve odanın içinde gezinerek benimle konuşmaya başladı, rol yapmama gerek yokmuş, oğlum tutukluymuş, politik ruh halim iyi olamazmış.

Ona bunun için, Novikov’un söylediği şey için asla kadeh kaldırmayacağımı, Stalin olmadan hepimizin öleceğini ve son olarak başıma gelen derin talihsizliği (oğlumun tutuklanmasını) Sovyet iktidarına karşı tutumuma yansıtacak kadar aptal ve cahil bir insan olmadığımı söyledim.

Bunun üzerine Kauriçev yapıtlarıma bakarak içimi okuduğunu söyledi. Yapıtlarımın kamuya, topluma açık bir iş olduğunu, içlerindeki her şeyin açık olduğunu söyledim. Teklif edildiği şekliyle kadeh kaldırmayı kesin bir dille reddettim. Tartışma hararetlendi. Kadehi devirdim ve vedalaşmadan oradan ayrıldım.

Bu olay canımı sıktı ve beni endişelendirdi. Ahbaplarımdan böyle garip sözler beklemiyordum, beni provoke etmeye çalıştıklarını düşündüm.

O güne dek ikisinden de hiç öyle sözler duymamıştım, bununla birlikte bazen şu veya bu politik olay hakkında ironik sözler işitmiştim ama bunlar küçük burjuva karakterde önemsiz şeylerdi. Bu tip hadiselere pek önem vermezdim.

Kauriçev’le tanışıklığım az. Novikov’la daha fazla. Aralarında ortak ilkelere dayalı büyük bir dostluk olduğunu görmedim. Aralarındaki ilişki içki masasında toplananlar arasındaki ilişkiden ibaretti. Bunu sadece ben değil, herkes bilirdi. Novikov geçmişte, bilindiği gibi Troçkist edebiyat çevresi Pereval (Geçit)’in içindeydi.

Kauriçev’in geçmişini bilmiyorum. Sanırım öğretmendi. Genellikle doğru Sovyet ruhuyla belirgin bir enerjiyle konuşurdu. Küçük burjuva karakterdeki çok ender olaylar ve yukarıda anlattığım ve görünüşe göre Novikov’un düşüncesini paylaştığı o korkunç olayı hariç tutuyorum.

Normalde ikisi de politik konulara girmekten kaçınırdı. Birlikteyken genelde somut edebi olaylar hakkında konuşulurdu ama sarhoşken bu bazen anlaşılmaz bir biçim alırdı.

31 Aralık 1939

Platonov

Bu ifadenin ilk olarak nerede kim tarafından alındığı konusunda bir netlik yok. Bilinen, daktilo edilmiş imzasız bir kopyasının NKVD yetkililerine teslim edildiği. Bundan hareketle, olayın önce dar bir çevrede duyulduğu (Yazarlar Birliği?), bu nedenle çekistler çağırmadan önce Platonov’un kendisinin gidip ifade vermesi yönünde telkine maruz kaldığını düşünenler var.

Novikov ve Kauriçev Ocak’ta tutuklanır. Resmi suçlama “Son zamanlarda… arkadaş çevresinde parti liderleri hakkında terörist hisler ifade etmek” şeklinde kayda geçer. Novikov üçüncü sorguda bütün suçlamaları kabul eder.

Sorgucular uzun uzun Platonov’la ilişkisi üzerinde dururlar.

Novikov’un anlattığına göre Kauriçev ve Novikov Troçki’nin sağlığına kadeh kaldırmak istemiş, Platonov bunun üzerine kendi kadehini yere dökmüş ve konuklarını evden kovmuştur. Ahbaplar Aralık sonunda bir kez daha bir araya gelmiş, bu kez Stalin’in ölümüne kadeh kaldırılmıştır. Novikov Platonov’un da kadeh kaldırdığını söyler!

Sorgucular yüklendikçe sarhoşluk esnasında ağızdan çıkan birkaç sözden antisovyet terörist bir grup ortaya çıkar.

Bu kadar bile Platonov’u ipe götürmeye yeter. Ama bugün hala tam olarak anlaşılamayan bir şekilde Platonov yakayı sıyırır. Yazarın biyografisini kaleme alan Aleksey Varlamov hala açılmamış Lubyanka arşivlerinin bulunduğuna dikkat çektikten sonra “Tanrı korumuş olmalı. Başka açıklaması yok.” der.

Kauriçev 9, Novikov 28 Temmuz 1941’de kurşuna dizilir.

Şair Viktor Bokov’un aktardığı son derece basit bir anı var, post bununla tamamlanabilir sanırım.

Ekim 1941. Almanlar Moskova önlerinde. Platonov Bokov’a ve bir arkadaşına sorar:

– Andrey Novikov’un “Bulutsuların ortaya çıkış sebepleri” adlı öyküsünü okumuş muydunuz?

Arkadaşlar okumamıştır.

– Yazık, der Platonov.